1 Mart 2012 Perşembe

Yakın Tarih Albümü

  Çok defa konuşmuştuk daha önce. En azından bir üst geçit yapılsaydı mahalleliye, pos bıyıklarını halen yanaklarımıza sürtüyor olurdu. Ya da çok kaçırmasaydı çay bardağında anasonu, o gece dönmeseydi eve; annem sakal bıraksaydı, babam etek giyseydi! Babam demişken... Babamı çok severmiş, öyle anlatırlar hep. Bak burada sarılışlarından belli. Şu uzun zayıf adam, şimdilerin şeker hastası değil mi?
  Geri gelir misin. Biri kadın diğeri erkek; gencecik. Mecburi bir müessese kurmanın hüznü gözlerinde. Ne zor! Yerimde olma yanımda ol demiş şair, yararı var mı. Seneler sonraya taşan huzursuz göz altıları.
     Bu iş yerinde grev var. Grevde 16. gün. Burayı geçelim lütfen.
  Kürt Ali dayı. Çok uzaklara gittiğinde babaannem ne çok ağlamıştı. Amerikan salatasını nasıl da severdi. Amerika'yı sevdiğinden değil haa, içi nasıl yanıyorsa ilacı buydu garibin. Emperyalistlere haksızlık mı ediyorum acaba. Bazen yararlı şeyler de yapmıyor değiller. Irak halkının refahından sonra, Libya'ya da nasıl kucak açtı mübarekler! Aferin orospuçocuklarına.
  Babam o zamanlar bıyık bırakıyormuş. Annem de o dönemin en şık hatunlarından. Daha sonra geri alacağı bileziği takan o adam... Geçelim.
     Kırmızı atkısıyla... Geçelim.
     Geçelim, bir hapishane kapısı önünde çekilmiş.
     Gece kondu yine bugünkü gibi dilsiz. Ağlak çoğu zaman ve azınlıkta içindekiler.
3. sayfaya döner misin. Evet burası. Bak işte şu beyaz gömlekli. Parmakları arasında tüten sigarası. Oysa yıllarca parmaklıklar ardında yok olmaya hazırlanan oydu. Çok nadirdir poz verirken objektife baktığı. Uzaklara, daha uzaklaraydı hep... Fevriydi, burnunun dikine gittiği kadar dikti başı. Biz hep çekindik yanında gülmeye bile ama; kahkahalarıyla da ünlüydü aslında. Aynı zamanda gülüşünü yarıda kesen öksürükleriyle. Cengiz Baba'yı anlatırdı en çok. Hücredeki deliyi mesela: Bir gece boyu tecritte, masum bir deliyle uğraştım. Delilerden yana şansı yaver gitmiş olacak ki adı da deli kaldı, deli Selahattin. Hoyrat yaşaması bunda etkendi. İyi resim çizer, bol bol alkol alır, muazzam küfrederdi. Çok akıllı bir şekilde işi deliliğe vururdu.
  Sonra ne olduysa bir sabah hoca, nasıl bilirdiniz diye sordu. Şanındandır dedik...

  deli bilirdik
  helal olsun
  helal olsun
  helal o...

http://yavuzyavuzerkoleksiyon.blogspot.com.tr/ 
http://hicligeprova.blogspot.com.tr/